Japonya’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Sasakawa Barış Vakfı’nda konuşan Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Ukrayna’da devam eden çatışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Başta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olmak üzere Avrupalı siyasetçilerin Ukrayna’ya asker gönderilmesini öngören tutumuna tepki gösteren Szijjarto, “Avrupa siyaset sahnesine bakarsanız, Avrupa’nın önde gelen politikacılarının giderek daha çılgın açıklamalar yaptığını göreceksiniz. Bu açıklamalar giderek daha tehlikeli hale geliyor. Avrupalı liderlerin Ukrayna’da Avrupa veya NATO askerlerinin bulunmasından bahsettiğini duyacaksınız” dedi.
‘ABD ve Avrupa’nın Ukrayna stratejisi çöktü’
ABD ve Avrupa tarafından savaşa tepki ve yanıt olarak geliştirilen Ukrayna stratejisinin tamamen çöktüğünü belirten Szijjarto, bu bakış açısının Avrupa’daki liberal ana akıma aykırı ancak ‘küresel çoğunluğun’ görüşüne uygun olduğunu kaydetti.
‘Rusya’ya diz çöktüremediler’
“2 yılı aşkın bir süre önce ilk yaptırım paketini tartıştığımızda, bu önlemlerin amacının ne olduğu sorusunu gündeme getirmiştim. Cevap ‘Peter, yaptırımların amacı Rusya’ya ekonomik açıdan diz çöktürmek ve savaşı sona erdirmek’ oldu” diyerek o dönemki tartışmaları anımsatan Szijjarto, ancak bugün gelinen noktada Rusya’nın diz çökmekten ve savaşın sona ermekten çok uzak olduğunun altını çizdi.
Szijjarto, beklentilerin aksine yaptırımlardan zarar gören tarafın Avrupa ekonomisi ve Avrupa ülkeleri olduğunu belirterek Rus enerji kaynaklarından kurtulmakla gurur duyan bu ülkelerin aslında söz konusu kaynakları dolaylı olarak aldıklarını ve Hindistan’dan yapılan petrol ithalatının bunun bir örneği olduğunu vurguladı.
‘Çatışmanın çözümü muharebe sahasında değil’
Ukrayna’daki çatışmanın çözümünün muharebe sahasında olmadığını da kaydeden Macar Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muharebe sahasında ölüler ve yıkımlar var ancak çözüm yok. Batı dünyası Ukrayna’ya silah tedarik etmek için yüz milyarlarca euro harcadı. Ukrayna atılım yapmayı başardı mı? Hayır, yapamadı. Bu savaşı kazanan bir taraf olmayacağının anlaşılması önemli. Çözümü ateşkes ve müzakereler ile aramalıyız.”
